Devlet Demiryolları’nda başlayıp Airbus’a uzanan bir başarının hikayesini inceleyeceğiz bu ay. İnelli Plastik’in hikayesini…
1955’ten günümüze, 60 yıla yayılan ve her geçen gün ilerleyen başarının öyküsünü, firmanın ortaklarından Plastik Mühendisi Alican İnellioğlu, Atatürk Organize Haber Dergisi okuyucuları için paylaştı.
Devlet Demiryolları’nda tornacılık yaparak ekmeğini kazanan Mehmet İnellioğlu, 1955 yılında İsmail Özerkle birlikte kurduğu Özelli Plastik firması ile özel sektöre adımını atar. BOTAŞ’ın DYO’ya verdiği tenekelerin kapaklarını da üreten İnellioğlu, Türkiye’nin ilk kilitli kapağını üretir. Ürünler taklit edilmesin diye çamaşır suyu-klorak şişelerine ilk kilitli plastik kapakları üretir. İnellioğlu ilerleyen yıllarda iplik masuraları işine adım atar ve iplik bobinleri ile sentetik iplik kopsların hem çelik borularını hem de plastik parçalarını üretir. Böylece Türkiye’nin ithal etmek zorunda kaldığı ürünler yurtiçinde üretilir hale gelir ve milyonlarca dolarlık tasarruf sağlanır.
Alican İnellioğlu, o dönemleri şöyle özetliyor:
“Sasa, İnsa, Tekstiplik, Sifaş, Polylen gibi firmalara bu tür kopslar ürettik. Çok iyi hatırlıyorum, Sasa’nın yetkilileri onları alüminyum korpslardan kurtardığımız için sevinçten boynumuza sarılmıştı. Plastik Bara diye tabir ettiğimiz polyacetal’den mamul , yuvarlak çubuklar üretmeye başladık. Bunu Türkiye’de üreten ilk firma idik . Daha sonra 1978 senesinde ağabeyim Engin İnellioğlu Amerika’ da okulunu bitirdi ve Türkiye’ye geldi. Plastik kalıp mühendisi olan ağabeyimin gelmesi ve ortağımızın yaşının ilerlemesiyle birlikte İnelli Kolektif Şirketini kurarak yolumuza aile şirketi olarak devam ettik. Ben de Almanya’da plastik mühendisliği bölümünden mezun olarak 1985 senesinde Türkiye’ye döndüm. O günlerde 3-4 plastik makinesiyle bir tornayla işe başlamıştık. Daha sonra Çınarlı’ya taşındık. 1994 senesinde de İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ndeki yerimize geldik. 6 plastik enjeksiyon makinesi ve bir torna ile üretimlerimizi sürdürdük. 1998 yılında Almanlarla bir mümessillik anlaşması yaptık ve Avrupaya ihracata başladık. Sentetik kops ihracatı yaptık ve 2000 yılında ünlü Hoechst firmasının güvenilir üreticisi listesinde yer aldık. Almanlarla bu iş birliğimiz 25 senedir devam ediyor. Hatta Almanlara Türkiye’de pamuk üzerine faaliyet gösteren bir de fabrika kurdurduk. Daha sonra 98 yılında yine İtalyanlarla ortak Mariplast-İnelli Plastik Limited Şirketi’ni kurduk. Ortaklığımız devam ediyor. 1994 senesinde buraya geldikten sonra 2005’e kadar sadece tekstil sanayine yönelik olarak çalıştık fakat gördük ki bu konu bize yeterli değil. 2005’te özellikle o günkü hükümet tekstili gözden çıkarmak gibi sinyaller vermeye başladığında biz de alt yapımızı hazırladığımız için yeni arayışlara girdik. Yurtdışına baktığımızda inovatif, devamlı, yenilikçi, gelişen sektörün otomotiv sektörü olduğunu gördük. O günlerde birçok kişinin bize, ‘çok zor ’ demesine rağmen 2006’dan 2009’a kadar krizin içinde ISO-TS 16949 belgesinin çalışmalarına başladık ve 3 sene sonunda bu belgeyi aldık. Bu belgeyi alırken yeni bir kadro kurmak gerekti. Mühendis hizmetlerini kurduk. Buradaki tek mühendis bizlerdik , daha sonra bu sayımız arttı. Firmanın mühendislik kabiliyeti yükseldi. ISO TS 16949’u da alarak otomotiv sektörüne hazır bir firma haline geldik. İlk günlerde belge istemediği için BMC ile çalışmaya başladık. Orada yapılan şeyleri kopya etmeye kalkmadık. BMC’ye, ‘ bize metal olup da sizi yoran işçiliği çok olan işlerden bahsedin’ dedik. Bize ilk gösterdikleri şey kamyonların basamakları oldu. İlk işimizi böyle aldık ve Türkiye’deki ilk plastik basamakları yaptık. İlerleyen yıllarda BMC’ye başka parçalar da ürettik. BMC’nin ardından İstanbul’da Teklas firmasıyla tanıştık. Burası Porsche, BMW, Volkswagen, Audi’ye parçaları gruplayarak veren ana tedarikçi durumunda. Bir Kore firması ile çalışmaya başladık. Hyundai için bir proje yaptık. 4 senelik bir projeydi. Kros Oto ile başladık o da konusunda iyi bir firma. Bütün bu firmalara motor üzerindeki kauçuk hortumların bağlantı elemanlarını yapıyoruz. Çok detaylı iş yapıyoruz çok büyük paralar kazanmıyoruz ama en azından işimizi kimsenin elimizden alması mümkün değil.”
Dünya devlerine üretim
Uzun yıllar üretim gerçekleştirdikleri tekstil sektörünün yanına otomotivin eklenmesinde otomotiv sanayinin duayenlerinden Mete Kardaş’ın büyük etkisinin olduğunu bildiren İnellioğlu, bugün emin adımlarla geleceğe ilerlemelerini ‘yenilikçi’ bakış açısına sahip olmalarına bağlıyor. Otomotiv sanayinin yanı sıra beyaz eşya sektörüne yönelik üretim gerçekleştirdiklerini bildiren İnellioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2007 yılında Demirdöküm firmasıyla başladık. Şu anda Demirdöküm’ün plastik sektöründe en iyi tedarikçileri arasında ikinci sırada, tüm tedarikçiler arasında ise üçüncü sırada yer alıyoruz. Şu anda bütün tampon print işleri firmamızın içinde bitiyor. Yeni bir makinemizi daha aldık yani hiç serigrafi yapmayan bizler, onu da yapmaya başladık. Daha sonra Siemens ile çalışmaya başladık. Siemens’in şu anda yedi ülkedeki üretim tesislerine ürün gönderiyoruz. Bunların içinde en başta Almanya geliyor. Almanya’dan sonra Türkiye, Kolombiya, Endonezya, Meksika, Güney Afrika, Brezilya geliyor. Bu arada 2013 senesinde HMS Makine’nin sahibi Aziz Meydan Bey bizi uçak ana sanayinin yüzde 80’ine imalat yapan bir Alman firma ile tanıştırdı. Şu anda 3 projede seri üretime geçtik. Bunlardan bir tanesi Airbus A-320 projesiydi. Bu projeyle uçağın LED ışıklarının konulduğu elektronik plakaların oturduğu plastik parçaları üretmeye başladık. Daha sonra 2013 yılında A-350’ye parça yaptık.. Bu projede de koltuk aralarına koydukları elektronik kart kutularını üretmeye başladık. Bu projemiz de 2015’te seri üretime girecek. Onun dışında Boeing 777’ye bir takım parçalar yaptık. Havacılıkta en kısa proje süresi 25 yıl olduğu için ürünlerinizin 25 yıl dayanması gerekiyor. Biz bu garantiyi veriyoruz.”
Mühendislik Plastikleri işlediklerini ve en önemli özelliklerinin plastik konusuna çok hakim olmaları olduğunu dile getiren Alican İnellioğlu , % 35 olan ihracat cirosunu 2014 te % 40 a 2015 te de % 45 e çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı.
Mühendislik Plastikleri ile birlikte Yüksek Performans plastiklerinde de deneyimli olan İnelli Plastik , yalın üretim prensipleri uyguladıklarını ve PPM değerlerini düzenli aşağıya çektiklerini belirtti.
2015 yılında özellikle modernizasyon konusunda çalışmalar yürüteceklerini bildiren İnellioğlu, 1994 yılında kurdukları firmalarını 2015 yılındaki tecrübeleri ile yoğurarak, açacakları yeni üretim alanlarında faaliyetlerini sürdürmeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.