Organize Sanayi Bölgeleri Derneği’nin 10. Olağan Genel Kurulu İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde gerçekleştirildi. Atatürk Toplantı Salonu’nda düzenlenen genel kurul, Osman Erkan’ın divan başkanlığında düzenlendi.
OSBDER Yönetim Kurulu Başkanı Vahit Yıldırım, yaptığı açılış konuşmasında yürütülen faaliyetler ve gelecek süreçte OSBDER tarafından gerçekleştirilecek çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Sanayicilerin sorunlarına yönelik yapılan düzenleme ve çalışmaların yeterli olmadığına dikkat çeken Yıldırım, çözüm getirilene kadar ısrarlı bir biçimde taleplerin arkasında durulması gerektiğinin altını çizdi. Sanayici olmadan ülke gelişiminden bahsedilemeyeceğini vurgulayan Yıldırım, “Biz sanayiciler, gerek iç gerekse dış kaynaklı yaşanabilecek bir sorunda bırakın kendimizi, torunlarımızın geleceğini riske atarak bu işi sürdürüyoruz. Bu riskleri alan insanlar, aşılması gereken sıkıntıları kendi menfaatleri için değil, ülke geleceği ve yeni nesiller için dile getiriyor” dedi.
Bugün Türkiye’deki yatırımların ve bunlara bağlı gerçekleştirilen üretimlerin yüzde 60’ının düşük teknolojiye dayalı yatırımlar olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Bu verileri göz ardı ederek katma değer yaratmaktan, yüksek teknolojili ürün üretmekten bahsediyoruz. Bugün Türkiye’deki işletmelerin sadece yüzde 3’ü ileri teknolojik yatırıma sahip. Hedef tutturmak, bu arenada ben de varım demek istiyorsak bugünden bu konunun önlemini almamız gerekiyor” ifadesinde bulundu. Değindiği konularda sanayicilerin çatı kuruluşu olan TOBB’un daha etkin bir biçimde çalışması gerektiğinin altını çizen Yıldırım, “Aksi takdirde mutsuz, kaygılı nesiller yetiştirmeye aday olacağız” diye konuştu.
Sanayi 4.0’a hazır mıyız?
OSBDER Yönetim Kurulu Başkan Vekili, İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş da sanayicilerin yaşadığı sorunlara değinerek, somut örneklerle açıkladı. Mayıs ayında alanında söz sahibi, uluslararası konukların katılımlarıyla düzenledikleri İAOSB Sanayi 4.0 Zirvesi’ne değinen Uğurtaş, söz konusu kavramın Türkiye’de uygulanabilirliği konusundaki tüm detayların masaya yatırıldığını bildirdi. Kavramın ortaya çıktığı Almanya’da yeni bir sanayi devrimine geçiş için gerekli koşulların mümkün olduğunu hatırlatan Uğurtaş, konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü:
“Almanya için Sanayi 4.0 inanılmaz büyük bir ticari Pazar. Alman hükümetinin de bunun arkasın da durması çok doğal. Bu devrimin ardından makineler birbirleriyle konuşacak, çalışana ihtiyaç duyulmayacak. İyi ama ülkemizde birçok işletmede Sanayi 2.0, bazı yerlerde de hala daha Sanayi 3.0 standartları mevcutken, biz top yekun nasıl Sanayi 4.0’lı olacağız? Söz konusu kavram politikacılarımızın, TOBB’un, TOBB’a bağlı sanayi odalarının politikası oldu. Türkiye’de sanayici tuğla üstüne, tuğla koyarak ilerleyebiliyor. Hiç birimizin çok büyük bir sermayesi yok. Birçok sanayi arkadaşımın, ‘Sanayi 4.0’a nasıl geçeceğiz, en iyisi fabrikamı kapatayım ya da kiraya vereyim’ düşüncesi içerisine girdiğini görüyorum, duyuyorum. ‘Sanayi 4.0 olmazsa olmaz’ mantığı ve söylemleri sanayicileri yatırımdan uzaklaştırıyor, soğutuyor. Bu anlam da özellikle sanayicinin temsilcisi olan kurumların bir şeyi söylerken, çok dikkatli düşünerek, tartışarak konuşması lazım.”
OSBDER’in görüşleri birbirinden farklı sanayicilere ev sahipliği yaptığını vurgulayan Uğurtaş, derneğin sanayicilerin sorunlarını dile getirerek çözüm önerileri konusunda kanun koyuculara yol gösterme amacını taşıdığına önemle dikkat çekti.
Organize Sanayi Bölgeleri dışında konumlanmış fabrikaların enerjiyi yüzde 15 oranında daha ucuza satın aldıklarını hatırlatan Uğurtaş, “Ne yasa, ne tedarik fiyatları ne de Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) fiyatları belli değil. Kayıtlı üretim, istihdam sağlayan OSB’lere daha çok yatırımcı çekeceğimize, biz mevcut olanları rekabet edebilirlikten uzaklaştırıyoruz. Aynı konu doğalgazda da geçerli ne yazık ki. OSB içindeki firmaların faturalarına yüzde 12 zam yansırken OSB dışındaki üretim alanlarına zam yapılmadı. Bu durumu mantığımız almıyor. Söz konusu sorunlarımıza çözüm bulmanın yolu, bize sahip çıkan kuruluşlara güç vermekten geçer” sözleri ile konuşmasını noktaladı.
Gündeme enerji fiyatları damgasını vurdu
OSBDER Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Kutsi Tuncay da genel kurulda yaptığı konuşmada Üretim Reform Paketi’ne değinerek, özellikle arsa satışlarına sınırlama getirilmesi, genel kurula geçişin kolaylaştırılmaması, tahsis ve devir, daha sonra değişiklik yapılan kiralama ve bazı vergisel düzenlemeleri ‘OSB’lerin yararına olmayan kararlar’ olarak nitelendirdi.
Tuncay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“OSB Kanunda kiralama konusunda yapılan değişiklik ile OSB arasında uygulama birliği bozuldu ve eşitlik ilkesine uygun olmayan bir düzenleme yapıldı. Bunun yanı sıra Üretim Reformu Kanunu ile OSB’lerde yer alan binalara emlak vergisinden daimi muafiyet getirildi. OSB’de yer alan bir binanın/tesisin daimî muafiyetten yararlanabilmesi için kiraya verilmemiş olması gerekir. OSB’de bulunan tesis kiraya verilmiş olsa bile, muafiyetten yararlanması yönünde çalışma yapılmalıdır. OSB’lerde katılımcılara ait arsa ve arazilerde, bina ve tesislerde olduğu gibi emlak vergisi muafiyeti düzenlemesi yapılmamıştır. OSB’lerde bulunan mülkiyeti katılımcıya geçmiş olan arsa veya araziler için de emlak vergisinden muafiyet olmalıdır. 7103 sayılı Kanun ile OSB’lerde yapılacak altyapı yatırımlarında KDV istisnası getirildi. OSB’ler tarafından yaptırılan su, kanalizasyon, arıtma, doğalgaz, elektrik, haberleşme tesisleri, yol yapımı gibi altyapı yatırımlarına ilişkin mal teslimi ve hizmet ifaları KDV'den istisna tutulacak. Ancak bu istisnadan katılımcımız yararlanmayacaktır. Önemli olan katılımcı üzerinden altyapı teslimi nedeniyle doğan KDV’nin kaldırılmasıdır. Bu istisna kapsamına katılımcıların da dahil olmasına yönelik çalışma yapılmalıdır.”
Tuncay Son Kaynak Tedarik Tarifesinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’e de değinerek, döviz kur artışına bağlı olarak elektrik enerjisi fiyatlarının çok yükseldiğine dikkat çekti. Bakanlar Kurulu’nun, serbest piyasa koşulları ile oluşmuş fiyatlara müdahale edilmeksizin, OSB katılımcılarının enerji giderlerine dair düzenlemeler yapabileceğini vurgulayan Tuncay, “Bu şu anlama geliyor. Devlet, OSB’lerde tüketilen enerji bedelinin bir kısmını örneğin yüzde 20’si veya yüzde 15 gibi bir oranda Hazineden karşılayabilir. Döviz kuru artışı kıskacında kalan sanayiciler ve OSB’ler olarak beklentimiz, Kanunla Bakanlar Kuruluna verilen bu yetkinin kullanılmasıdır” diye konuştu.