Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Mezunları Derneği, Mesleki Tekstil Paneli’nde Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü öğrencileri ile düzenlenen panelde bir araya gelerek; geleceğin tekstil mühendislerine deneyimlerini aktardılar.
Tekstil sektörünün önde gelen isimlerinden İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı, Özgün Boya firmasının sahibi Hilmi Uğurtaş, Yalaz Tekstil şirketinin kurucusu ve Genel Müdürü Altan Yalaz, Simurg Tasarım Tekstil firma sahibi Mukadder Özden, MGM Tekstil firma sahibi Mustafa Tuncer, Creazone Tekstil şirketinin kurucusu Özgür Torun, Defacto Bölge İnsan Kaynakları İş Ortağı Özge Kovalı’nın katıldığı panelin moderatörlüğünü Geçmiş Dönem Konfeksiyon Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çetin Erdoğan yaptı.
Aldığınız anahtarı siz geliştireceksiniz
Sanayi ile üniversitelerin iç içe olması gerektiğini vurgulayan İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, öğrencilerin işletme içerisine kazanacakları deneyimlerin ileride kendilerine ayrıcalık tanıyan önemli bir unsur haline dönüşeceğini söyledi.
Kazandığı puan ile tıp fakültesine kayıt yaptırabilecekken tekstil mühendisi olmayı tercih ettiğinin altını gururlar çizen Uğurtaş, “Okul sizlere sadece bir anahtar bırakıyor. Sizler bu anahtar ile yetinmeyip araştırmacı olmalı, ‘ben her şeyi biliyorum’ diye asla kibirlenmemelisiniz. Mühendislerin en önemli özelliği şüpheci olmaktır, sürekli bir değerlendirme içerisinde olmalısınız. Ancak hepsinden önce mühendisliğin ne olduğunu bilmeniz gerekir. Mühendis; sistemi kuran, organizasyonu sağlayan, sorunları çözen kişidir. Bu doğrultuda yolunuza başlayarak ilerlemeyi kafanıza koyarsanız, başarılı olursunuz” dedi.
1973 yılında Ege Üniversitesi Tekstil Fakültesine kaydını yaptırdığını bildiren Uğurtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“O tarihlerde fakülteye girmek başlı başına bir ayrıcalıktır. Kontenjanımız 43 kişiydi. Mezun olduktan sonra Sümerbank’ta işe girdim ve en genç 60 tekstilciden biri oldum. 1987 yılında ise 1994 yılından bu yana İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan Özgün Boya şirketini kurdum. Sektöre yön veren, Türkiye’de yıkama ve parça boya işlemlerinin çıtasını üst noktalara taşıyan bir firma olmanın gururunu yaşıyorum. Üzerinizde giydiğiniz denimler bugün bizim yaratıcılığımızla oluşmuştur. Meslek hayatıma bu şekilde devam ederken, sosyal alanlarda da Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda bir dönem Meclis Başkan Vekilliği’nin yanı sıra 20 yıldır Meclis Üyeliği, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde de 16 yıldır Yönetim Kurulu Başkanlığı yapıyorum.”
Bilgilerinizi tecrübelerinizle yoğurun
Bir sanayici olarak öğrencilere sanayicilerin beklentilerini de aktaran Uğurtaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Okulda çok önemli akademik bilgiler ile donatılabilirsiniz ancak iş tecrübesini yaşamadan ayakta kalma şansınız asla olamaz. Bilgilerinizin üzerine ne kadar tecrübe koyarsanız, süreç içerisinde o kadar iyi ve bir o kadar da aranan bir mühendis olursunuz. İlk yıllarınızda çalıştığınız işletmeler size yatırım yapıyor, sizin bedellerinizi ödüyor. O yüzden bu süreçlerde de sabırlı olun, kendinize ve işinize odaklanın. Zaten bir noktaya geldikten sonra işvereniniz sizi elinden kaçırmak asla istemez. Öğrencilik yıllarında eldeki anahtarı kullanmayı bilmiyoruz veya bu yılları boşa harcıyoruz. Geleceğimiz için verim içinde geçirmemiz gereken bu değerli süreci, layıkıyla değerlendiremediğimiz zaman da ortaya bir problem çıktığında, nasıl çözüm getireceğimiz konusunda bocalıyoruz. Staja gelen üniversiteli gençlerimizin, ‘yaz bitsin de gideyim’ niyetlerini üzülerek gözlemliyorum. Bizim mesleğimizde, özellikle terbiye kısmı zor bir iş olduğundan zaman içerisinde oluşacak bir tecrübe gerektiriyor. Çok çabuk vazgeçmeyin. Ben Sümerbank’ta devlet memuru olarak işe başladığım zaman aldığım ücret asgari ücretin altındaydı. Burada demek istediğim özverili çalışın ve işinize sahip çıkın. İşverenleriniz sizin ne yaptığınızı muhakkak gözlemliyor olacaklar. Mesaiye kalmak, verilen işi takip etmek, severek istekle çalışmak sizleri diğerlerinden farklılaştıracak, hayatınıza önemli artılar olarak geri dönecektir. Arkadaşlarımın hepsi çalışarak ve özveride bulunarak bugünkü noktalarına geldiler. Tek başına ‘tekstil mühendisi’ unvanı hiç kimseye hiçbir şey kazandırmıyor. Ben tekstil mühendisi oldum, kazandım diye bir şey yok. Çalışırsanız, farklılaşırsanız ve ancak öyle bir yerlere gelebilirsiniz.”
Yarı zamanlı işe girin tavsiyesi
Yalaz Tekstil şirketinin kurucusu ve Genel Müdürü Altan Yalaz da şirket sahiplerinin merdivenleri hızlı çıkmaya çalışanları değil, istikrarlı ve uzun vadeli düşünenleri tercih ettiğini belirtirken; “Zaman ve para sizin tercihiniz. Vaktinizi iyi değerlendirmek istiyorsanız yarı zamanlı işe girmelisiniz. Okurken çalışan öğrenci her zaman başarılı olur” dedi.
Tekstil sektörünün ülkemize en büyük katma değeri yaratan sektörlerin başında geldiğini vurgulayan Simurg Tasarım Tekstil firma sahibi Mukadder Özden de “Ülkemizin önemli miktarda cari açığı var ve açığın kapanması için katma değeri yüksek ürünler satması gerekiyor. Moda sektörü bunun için son derece uygun. Bu sonuçlara baktığımızda da sektörün ve sektöre hizmet veren tekstil mühendislerinin bizler için ne kadar önemli olduğunu anlayabiliyoruz. Son 1 yılınızda algılarınızı çok iyi şekilde açın ve öğretmenlerinizin verdiği her bilginin kıymetini bilin. Şu kapıdan çıktıktan sonra hiçbir şeyi size bedava vermeyecekler. Ne kadar çok bilgiyle dışarıya çıkarsanız, o kadar gücünüz artar” tavsiyesinde bulundu.
Creazone Tekstil şirketinin kurucusu Özgür Torun da tekstil mühendisi olmaktan gurur duyduğunu söyleyerek; “Gerçekten bu mesleği seviyorsanız devam etmelisiniz. Sektörün çeşitli departmanlarında, farklı şekillerde kariyerinizi geliştirme şansına sahipsiniz. Bir tekstil mühendisi aynı zamanda kimya mühendisi, bir işletmeci ve bir pazarlamacıdır. Alanınız çok geniş, bunu iyi değerlendirin” dedi.
Özgün, iyi bir yönetici, hedefi belli kişiler olun
MGM Tekstil firma sahibi Mustafa Tuncer ise; “Müşteriye giderken ürününü iyi bilen kişi, firmayı her konuda temsil edebilir. Tasarımlarınızın özgün ve size ait olması artı kazandırır. Pazarlamacı olarak bir ürünü herkes satabilir. Ama tasarımcılar ürününü nasıl satacağını daha iyi bilirler” şeklinde konuştu.
‘Mühendisin’ yöneticilik anlamını da taşıdığının altını çizen Defacto Bölge İnsan Kaynakları İş Ortağı Özge Kovalı da “Bir kurumu yönetmek için planlama, problem çözme, soruna odaklılık, stres yönetimi, motivasyon ve iletişim yeteneklerine sahip olmak zorundasınız. Buradaki en önemli nokta, müşterilerimizle doğru iletişim, planlama, zaman ve kriz yönetme şeklindedir. Her zaman kendinize bir hedef belirleyin, aksi takdirde geminizi 5 yıl sonra hiç ummadığınız bir limanda bulabilirsiniz. Bu yüzden bu sıralarda oturduğunuzda ilk önce kim olduğunuzu ve ne olmak istediğinizi keşfederek yola başlamalısınız” ifadesinde bulundu.
Panelin moderatörlüğünü yapan Prof. Dr. Mehmet Çetin Erdoğan da öğrencilere üretim ve teknolojiye uyum sağlamalar gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunarak, paneli sonlandırdı.