Başarılı iş yaşamına sanatı da sığdıran, bu ilgisi zaman içinde çığ gibi büyüdüğü için koleksiyoner olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Papatya Karkıner’i konuk ediyoruz bu defa. Dededen geçen sanat sevgisini günden güne büyüten Kırkaner, biriktirdiği birbirinden güzide eserleri sergilediği muhteşem bir platformu da hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyor. Kovan Yaratıcı Deneyim Merkezi’ni… Bu merkezden sanatın rengarenk yüzünü barındıran kıymetli parçalarla yüz yüze gelirken, düzenlenen workshop, imza günleri, çeşitli sergiler ve atölyelere de dahil olabileceksiniz.
Sanatın harmanlandığı bu güzel topraklarda sanata, sanatçıya ve dahası sanatsevere kucak açan Kovan Yaratıcı Deneyim Merkezi’nin kurucusu, başarılı iş insanı Papatya Kalkıner ile keyifli sohbetimize buyurmaz mısınız?
Koleksiyon merakınız nasıl başladı? Bu ilgiyi eyleme nasıl dönüştürdünüz?
Kendimi bildim bileli sanata merakım vardı. Dedemin ressam olması ve evimizin duvarlarında birçok resmin bulunması önemli bir etkendi. Türkiye ve yurtdışında birçok sergi ve müze gezdim, sanat galerileri ve müzayede evleri ile ilişkiler kurdum ve bir noktada izlemek yetmedi, eser toplamaya başladım. Akımları, kültür sanat merkezlerini ve sanatçıları tanımaya başladım. 2013 yılında Hollanda’da kültürel endüstrilerle ilgili bir yaz okuluna katıldım ve yaratıcı alanda çalışmak istediğimi anladım. Zaman geçtikçe zevkim belirginleşti ve belli dönemlerdeki Türk ressamların resim ve eskizlerini biriktirmeye başladım. Henüz yolun çok başındayım. Ama kurduğum sanat galerisinin de aracılığıyla hızlı yol almak, orta ve uzun vadede önemli bir koleksiyoner olmak istiyorum.
Koleksiyonlarınızda odaklandığınız alanlar nelerdir? Bu alanları tercih etmenizin nedenlerini açıklar mısınız? Bu alanlarda elinizde bulunan çok değerli örnekler hakkında kısa bilgiler verebilir misiniz?
Türk ressamların eserlerini biriktirerek başladığım için resme odaklandığımı söyleyebilirim. Anadolu motifleri taşıyan ve insancıl ögeler barındıran figüratif resimler, koleksiyonun çoğunluğunu oluşturuyor; fakat bu alanın dışında kalan birkaç eser de mevcut. Alım yaparken eserlerin bende bir duygu uyandırmasına dikkat ediyorum. Koleksiyonerlik duygusal bir iş. Yatırım amaçlı aldığım eserler de yok değil. Kişisel olarak Osmanlı’nın son döneminden Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş ve modernleşme dönemi çok ilgimi çekiyor. Bu dönemde Münif Fehim gibi sanatçılar çok yönlülükleriyle dikkat çekiyorlar. Dergi kapağı tasarımı, karikatür ve resim gibi birçok iş görmek mümkün. Saray ressamlığından dergi ve öykü resimlemeye uzanan İzzet Ziya’nın “Kumsalda” isimli eseri koleksiyonumun çok değerli bir parçasıdır. Evlerimizde ve işyerimizde asılı tabloların sahibi dedem Coşkun Şenol’un da yeri ayrıdır.
Koleksiyoner olmanın zorlukları var mı?
Ben hala koleksiyoner olduğumu söyleyemem. Çünkü koleksiyonerlik büyük bir emek, birikim ve zaman isteyen bir iş. Aynı zamanda uçsuz bucaksız bir derya. Pul, para, düğme peçete ve aklınıza gelen her şeyin koleksiyonu yapılabilir. Bir resim koleksiyonu maddi yönü bir tarafa, yıllar içinde birikerek gelişmelidir ve ben 5-6 yıldır içinde olduğum için önümde çok uzun bir yol olduğunu düşünüyorum. İş ve aile hayatının yoğunluğu arasında sanata zaman ayırmak, gezmek, okumak ve kendini geliştirmek önemli.
Türkiye’de ve özellikle İzmir özelinde koleksiyonerlik alanındaki ilgi ve çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’de koleksiyonerlik bankalar başta olmak üzere büyük kurumlar ve iş insanlarının ilgilendiği bir alan. Bunun en büyük sebebi koleksiyonerliğin lüks sayılması ve pahalılık algısı. Ancak her kişi, kurum ve bütçeye uygun eser bulmak ve koleksiyon oluşturmak mümkün. Bunun için önce istek, sonra zaman gerek, yeterli zamanı bulamayanlar için sanat danışmanlığı almak da bir seçenek olabilir. İzmir’de de Arkas başta olmak üzere belli isim ve ailelerin hatırı sayılır koleksiyonları var. Bunları daha görünür kılmak ve İzmir’deki koleksiyoner sayısını artırmak gerektiğini düşünüyorum. Bunun için de sanat ortamının gelişmesi gerekli, İzmir’de daha çok galerinin açılması, bu galerilerin toplumla entegre olması, sanat okuryazarlığının artırılmasına yönelik projeler yapılması ve İzmir’in dışarıda daha çok tanıtılması sanat ortamının gelişmesine katkıda bulunacaktır. İnsanlar sanat eserleriyle daha sık buluşursa ilgi daha çok artacaktır.
Bu alanda bugüne değin atmış olduğunuz adımlar ve geleceğe yönelik planlarınız nelerdir?
Koleksiyonum belli bir büyüklüğe ulaştığında topladığım eserleri paylaşma ihtiyacı duydum ve 2019 yılında Kemeraltı’nda Kovan Yaratıcı Deneyim Merkezi’ni kurdum. Tüm kültürel disiplinlere açık bir sanat galerisi ve atölye olarak yapılanan Kovan’da hem koleksiyonumu geliştirmek adına sanat eseri alım satımı yapıyor, hem de güncel sanatçılarla sergiler düzenliyorum. Sanat tarihi eğitimleri, hobi atölye ve kursları da devam ediyor. Öncelikli hedeflerim İzmir’deki sanat çevresini hareketlendirmek, İzmirli sanatçıların tanıtımını yapmak ve koleksiyoner sayısını artırmak. Kovan, sanatçılarla sanatseverlerin buluşması için yeni bir alan oluşturdu, aldığı tepkiler çok güzel. Yakın zamanda İzmir’in ilk kültür sanat kulübünü de kurarak bu çalışmaları daha sistematik hale getirmek istiyorum.
Bir koleksiyoner olarak sanayicilerimize vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Koleksiyon yapmak insanın kişiliğini de etkileyen uzun vadeli ve tatmin edici bir iş. Sanat özelinde baktığımızda ise ruhumuzu doyurmanın yanı sıra, sanat eserlerinin bir yatırım aracı olduğunu gözden kaçırmamak gerekir. Sanat koleksiyonu yaparken beğeni ve zevkler daha rafine hale gelir, doğru eser seçimleriyle de koleksiyonun değeri gün geçtikçe artar. Resim ağırlıklı olmak üzere, sanatla ilgilenmek isteyen sanayicilerimize seve seve yardımcı olacağımı belirtmek isterim. Ev, ofis, fabrika ve tüm yaşam alanlarında sanatla iç içe olmak yaşam sevincini artıracaktır. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur.” Sanatı hayatımızın her alanına dahil etmeliyiz.
PAPATYA KARKINER
1986 İzmir doğumludur. Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Londra Middlesex Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamlamıştır. Yaşar Üniversitesi İşletme doktora programına tez aşamasında ara vermiştir. Çeşitli üniversitelerde yarı zamanlı olarak ders vermiş, Bornova Belediyesi uluslararası projelerinde yer almıştır. Şenol Hukuk Bürosu’nda kurumsallaşma ve insan kaynakları alanında çalışan Karkıner, kuruluşundan itibaren Savatel Çağrı Merkezi’nde yöneticilik yapmaktadır. 2019 yılında sanat galerisi ve atölye olan Kovan’ı kurmuştur. Evli ve bir çocuk annesidir.