İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ nde, 19 Aralık 2012’ de yapılan Genel Kurulda, ATAER Enerji’ nin yeni Yönetim Kurulu Başkanı, 2009 yılından beri tesiste Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Haydar Atılgan oldu. İAOSB’ nin en önemli yatırımlarından, bugünkü değeri yaklaşık 125 milyon dolar olan ATAER’ de, zor bir dönemde görevi devralan Haydar Atılgan ile tesisin bundan sonraki politikasına ilişkin bir söyleşi gerçekleştirdik. Son 1 yılda doğalgazın % 50 oranında zamlandığı, artışın elektrik fiyatlarına aynı oranda yansımadığı bu süreçte, Atılgan ve ekibini şüphesiz önemli kararlar bekliyor. Yeni dönemde ATAER’ in vizyonu ve yapılması gerekenlere ilişkin gelecek planlarını, Haydar Atılgan, ilk kez Atatürk Organize Haber’ de paylaştı.
Söyleşimizin başında, geçmiş dönem yönetimlerinin başarılı çalışmalarından bahseden Haydar Atılgan, ATAER’ in kurulmasına karar veren Bölge sanayicilerini, saygı ve minnet, ebediyete intikal etmiş olanları da rahmetle anarken, tesiste 2003 yılından beri Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapan Kadri Şeker ile ekibinin doğru karar ve başarılı çalışmalarının ATAER’ i bugünkü noktaya getirdiğini vurguluyor. Bayrağı, çok başarılı bir Yönetimden devraldıklarının altını çizen Atılgan, bu görevle birlikte, kendilerine büyük sorumluluklar yüklendiğini de ifade ediyor.
“ATAER, benim, İAOSB İdare Komitesi Üyesi olduğum 2001 yılından beri, hep görev almak istediğim, iştirak konusu itibari ile ilgi alanımda olan bir şirketti. 2009 yılından beridir de ATAER’ de Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktayım. Bu görevimden dolayı da tesisi tanıyor, yürütülen çalışmaları, tesisin ihtiyaçlarını ve süreçte karşılaşılan zorlukları biliyorum. Bundan önceki yıllarda, görevde olan her yönetimin duyarlılığını göstererek, arkadaşlarımla birlikte, ATAER’ i en iyi şekilde yönetmeye çalışacağız. Hepimiz, nasıl bir sorumluluk aldığımızın gerçek anlamda farkındayız. Bu, gurur verici olduğu kadar, aynı zamanda çok da zor bir görev. Ben, yönetimdeki arkadaşlarımla birlikte her türlü zorluğun üstesinden gelerek devraldığımız bayrağı layığı ile taşıyacağımıza inanıyorum. “
Enerji piyasasındaki gelişmelere bakıldığında, bugün doğalgaz ile üretim yapan elektrik santrallerinin çok zor bir süreçten geçtiğini görüyoruz. ATAER’ in doğalgaz ile üretime geçtiği 2003 yılından bugüne elektrik fiyatları yüzde 53 oranında artarken, doğalgazın artış oranı yüzde 220 oldu. Böyle zor bir süreci ATAER nasıl atlatacak, Yönetim Kurulu Başkanı olarak Devletten beklentileriniz nelerdir?
Bugünkü Konjonktüre baktığımızda, doğalgaz santrallerinin karlı bir şekilde çalışması, ya da en azından zarar etmemesi için, devletin doğalgaz üzerindeki ÖTV’ yi düşürmesi gerekmektedir. Doğalgaz ile üretim yapan tüm santrallerin bu konuda beklentileri var. Mevcut durumda devam etmenin mümkün olmayacağı açık. Bu nedenle de kısa bir süre zarfında Devlet tarafından gerekli adımların atılacağını düşünüyoruz. ATAER’ in nafta ile üretim yaptığı geçmiş dönemlerde de, petrol fiyatlarının yüksekliğinden dolayı para kazanamadığı dönemler olmuştu. Ama bu, kısa bir süreçti. Sonrasında, petrol ve elektrik fiyatları daha dengeli bir hale gelmişti. ATAER’ in kar etmediği dönemler 3-5 ay ile sınırlı kalmıştı. Şimdiki süreçte ise, 1 yıldır tesisin kar edememesi söz konusu. Doğalgaza % 50’ nin üzerinde zam yapılırken, elektrik fiyatlarına % 20 civarında zam yapılması, aradaki makası giderek açmış ve doğalgaz ile üretim yapan santraller çok zor durumda kalmıştır. Bu problem sadece bizim problemimiz de değil, diğer tüm doğalgaz santrallerinde aynı durum söz konusu. Hatta bazı santraller üretimini tamamen durdurup gelişmeleri bekleme yoluna gittiler. Biz de ATAER’ de ilk etapta, gelişmeleri izleyecek, Yönetim Kurulu’ ndaki arkadaşlarımla birlikte zararı minimize etmenin yollarını arayacağız.
Kesin bir ifadeyle; “Doğalgaz ile elektrik üretimi bugünkü piyasa koşullarında karlı olmaktan çıkmıştır ” diyor, Haydar Atılgan. Diğer taraftan enerjide dışa bağımlı olan Türkiye’ nin doğalgazdan vazgeçmesinin mümkün olmadığının da altını çiziyor.
“Bugünkü piyasa koşullarında, doğalgaz ile elektrik üreten tüm santraller zarar etmektedir. Doğalgaz ile elektrik üretmek karlı olmaktan çıkmıştır. Diğer taraftan ise, geçmiş yıllarda Türkiye’ nin elektrik üretiminin % 55’ i doğalgaz santrallerinden karşılanmaktaydı. Son dönemde termik ve hidroelektrik santrallerin kapasitesinin arttırılması ve maksimum kapasitede çalıştırılmasından dolayı, doğalgaz santrallerinin bugünkü üretimi %55’ ten %40’ lara düştü. Ancak, doğalgaz santralleri olmadan Türkiye’ nin yoluna devam etmesi de mümkün değil. Hidroelektrik santrallerinin ideal olarak-ortalama 180 gün, rüzgar santrallerinin ise 100 gün çalışabildiği gerçeğini göz önüne alarak doğalgaz santralleri olmadan Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılayamayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.”
Devletin, yapılan zamlar ile doğalgaz tüketimini minimum düzeyde tutarak cari açığı düşürmeyi hedeflediğini söyleyen ATAER Enerji’ nin Yeni Başkanı Haydar Atılgan, Bu amaçla, geçtiğimiz yıl çok büyük riskler alınarak hidroelektrik santrallerin çalıştırıldığını hatırlatıyor. Tüm doğalgaz santrallerinin zor durumda olduğunu vurgulayan Atılgan, önümüzdeki 3 aylık süreçte, ÖTV ile ilgili bir geri adım atılması konusunda beklentilerini yineliyor.
Bu sıkıntılı dönem atlatılır ise, ATAER’ de ileride bir kapasite artırımı olacak mı?
ATAER, 125 megawat üretim kapasitesine ulaştığı zaman, İAOSB’ nin enerji kullanımı 98- 100 megawatlardaydı. O zaman, enerji üretimi Bölgenin kullandığı miktarın üzerindeydi. Artan kısmını da satıyordu. Bugün ise, İAOSB’ nin enerji ihtiyacı 120 megawatlara yaklaşmış durumda. Hava sıcaklıklarına bağlı olarak, üretim bazen 110 megawatlara düşebiliyor. O zaman tesis, bölgenin kapasitesini karşılamakta güçlük çekiyor. Benim gönlümde her zaman,”ATAER’ e Rüzgar Enerjisi Yatırımı Yakışır” düşüncesi var. Rüzgar enerjisinin maliyeti düşük, doğalgaz ile ikisini paçal yaptığınız zaman daha karlı bir hale gelebiliyorsunuz. Eğer koşullar elverir de gerekli finansal şartlar oluşur ise, böyle bir yatırım İAOSB’ ye, ATAER’ e yakışır. Böyle bir yatırımı ATAER’ e kazandırmayı çok isteriz. “
Türkiye’ de enerji sektörünün yeniden yapılandığını ve Devletin son 10 yıldır bu konuda çok ciddi çalışmalar yaptığını söyleyen Haydar Atılgan, mevcut durumun çok uzun sürmeyeceğini ve mutlaka Devlet tarafından bir adım atılacağını düşünüyor. Yenilenebilir Enerji Kaynakları ile ortalama maliyetin düşürülebileceğini vurgulayan Atılgan, bu yatırımlarda da, toplumun bazı kesimlerinden gelen tepkileri işaret ederek, bu konuda, her yönüyle düşünerek hareket edilmesi gerektiğini vurguluyor.
“Yenilenebilir enerjide, rüzgar ve hidroelektrik santraller öne çıkıyor. Ancak bu yapılanmalara karşı da, çevre konusunda dikkatli adımlar atılması gerekir. Bu durum, adeta iki ucu keskin bir bıçak gibi. 15 dk. elektrik kesildiği zaman herkes ayağa kalkıyor, ama hidroelektrik santral kurmak ya da rüzgar enerji yatırımı yapılmak istendiğinde bazı haksız eleştirilere maruz kalınıyor. Ancak, bu ülke de, bir şekilde elektrik üretmek zorunda Önemli olan tesislerin olumsuzluklarını minimize ederek bu ihtiyacı karşılamak. Kurallara uyarak doğru yapılan yatırımların da önünü kesmemek gerektiğini düşünüyorum. “
HAYDAR ATILGAN KİMDİR
1957 yılı Konya doğumlu Haydar Atılgan, 1975 yılında Çınarlı Teknik Lisesi’nden, 1979 yılında Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Elektronik Bölümü’nden mezun oldu.
1981 yılında, hidrolik ve pnömatik sızdırmazlık elemanları üretimi yapan Kastaş Kauçuk San. ve Tic. A.Ş. ‘yi kurdu. Kastaş, 32 yıl boyunca yurtiçi ve yurtdışında sektörün lider firmaları arasına girmeyi ve bu konumdaki yerini korumayı başardı.
Atılgan; halen İAOSB Yönetim Kurulu Üyeliği, AKDER Akışkan Gücü Derneği Genel Sekreterliği, ABİGEM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevlerini yürütmekte olup EBSO onur üyesidir.
2012’nin Aralık ayında, Ataer Enerji Elektrik Üretim A.Ş. ‘nin Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilmiştir.
Halihazırda birçok kurumda üyelikleri bulunan Atılgan, ticaret ve sanayi faaliyetlerini kurucusu olduğu Kastaş Kauçuk A.Ş de Yönetim Kurulu Başkanı olarak yürütmektedir.